Demans Olmamak İçin Nasıl Beslenmeli?

Demansın gelişimine katkıda bulunan faktörler arasında aşağıdaki durumlar bulunmaktadır:

  • Yükseltilmiş homosistein ve B grubu vitaminlerinin eksikliği
  • Omega-3 yağı eksikliği
  • Metabolik sendrom, insülin direnci, disglisemi ve diyabet
  • Aşırı stres ve stres hormonu kortizol yüksekliği
  • Asetilkolin ve asetiklolin öncülerinin eksikliği
  • Antioksidanlardan yetersiz beslenme
  • Kalıtsal yatkınlık
  • Fiziksel ve zihinsel egzersiz içeren aktif bir yaşam tarzının eksikliği.

Homositein ve B Grubu Vitaminler

Demans hastaları üzerinde yapılan çok sayıdaki çalışmada homosistein düzeyler yüksek ve B grubu vitaminler düşük bulunmuştur.

Homositein toksik bir aminoasttir ve kan testleri ile ölçümlenir. Yaşam boyu yüksek homositein düzeyleri beyinde hasar oluşuturarak, hafızada düşüşe neden olur.  Vücutta homosistein düzeyleri yükseldikçe B grubu vitaminlerde azalma yaşanır. Özellikle, B12 vitamini yaşla birlikte daha az emildiğinden yüksek homositein düzeyleri en çok B12 vitaminini etkiler.

Et, tavuk, balık, yumurta, süt ve süt ürünleri, B12 yönünden oldukça zengindir. Kuru baklagiller, yağlı tohumlar, tahıllar ve koyu yeşil yapraklı sebzeler ise; yine demans riskini azaltan, B12 dışındaki B grubu vitaminlerden yana zengindirler.

Demans hastalarında özellikle eksikliği görülen B9 (folat /folik asit) ise; mercimek, kuru baklagiller, ıspanak ve brokolide çok iyi miktarlarda bulunur. B6 da demans hastalarında eksikliği oluşan bir başka vitamindir. B6 için iyi kaynaklar ise; ton ve somon balığı, hindi eti, patates, ıspanak ve muzdur.

Omega

Yapılan çalışmalara göre, omega 3 yağ asitlerinden “DHA” ile demans arasında ilişki bulunmuştur. “DHA” düzeyleri yükseldikçe demans riski azalmaktadır. “DHA” soğuk sularda yaşayan somon ve ton gibi yağlı balıklarda bulunur.

Antioksidanlar

Farklı çalışmalarda, demans hastalarında antioksidan eksikliği belirlenmiştir. Antioksidanlardan zengin beslenmenin demans riskini azalttığını gösteren çalışmalar bulunduğu gibi bunu doğrulamayan araştırmalar da bulunmaktadır. Her şeye rağmen antioksidanlardan zengin beslenmek genel sağlık için en doğru olandır.

Akdeniz tipi beslenme antioksidanlardan yana çok zengindir. Sebzeler, meyveler ve balıkların bolca tüketildiği, zeytinyağın tercih edildiği, ceviz, badem gibi yağlı tohumların bulunduğu, kırmızı etin ve doymuş yağların az tüketildiği bir diyet; hem demans hastaları ve hem de demans riskini azaltmak için de en doğru beslenme şeklidir.

Akdeniz tipi beslenme metabolik sendrom ve diyabet riskini de azaltır ki bu hastalıklar demans ile ilişkilidir.

Kortisol

Stres durumunda vücutta kortisol hormonu üretimi artar. Fazla kortisolün beyinde hasara neden olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Kortisol düzeylerini azaltmak için kan şekerinde ani hareketlere neden olan besinlerden yani basit karbonhidratlardan kaçınmak, doymuş ve trans yağlar ile alkol ve kafein alımını sınırlamak gerekmektedir. Ayrıca öğün atlamadan düzenli beslenmek, düzenli uyumak ve stres azaltıcı egzersizler yapmak kortisol düzeylerinin düşürülmesine yardımcı olacaktır.

Asetilklolin

Asetilkolin merkezi sinir sisteminde bulunan ve beyin ile hücreler arasında iletişimi sağlayan bir nörotransmitterdir. Eksikliği hafıza ve bilişsel fonksiyonlarda gerilemeye neden olmaktadır. Yeterli asetilkolin üretimini gerçekleştirebilmek için, beslenmede yeterli kolin alımı gerekmektedir. Yine bir B grubu vitamin olan kolin için en iyi kaynaklar; yumurta, organ etleri başta olmak üzere et, tavuk ve balıklar, süt ve süt ürünleri ile yağlı tohumlar, kapak çekirdeği ve ay çekirdeğidir.

Serdar Dağ