Birçok nörolojik hastalık gibi Parkinson hastalığının da şifayla sonuçlanan bir tedavisi maalesef yoktur. Tüm dünyada sadece eksik olan dopamin denen maddeyi yerine koyarak hastalığa ait semptomları azaltmaya çalışan bir tedavi sistemi uygulanır
Parkinson hastalığı nöroloji branşının en sık görülen hastalıklarından biridir ve maalesef tedavisi şifayla sonuçlanmaz. Tedavisindeki amaç hastalığın belirtilerini azaltmak ve ilerlemesini önlemeye çalışmaktan ibarettir. Parkinson hastalığı genellikle 20 ile 80 yaş arasında görülür. Hastalık süresince beyinde dopamin (nörotransmiter yani hücreler arası iletişimi sağlayan kimyasal madde) içeren hücreler yok olmaktadır ve Parkinsona sebep olan dopamin denen maddenin neden azaldığı hâlâ araştırma konusudur.
Parkinson hastalığının sebebi genellikle belli değildir. Fakat beynin kan akımını sağlayan damarların yıpranması, aşırı üzüntü, hormon dengesizliği, başa alınan darbeler, beyindeki sıvı miktarının artması ve bazı enfeksiyon hastalıklarının Parkinson hastalığı belirtilerine sebep olduğu sanılmaktadır.
TİTREME VE HAREKETTE YAVAŞLIK
Oluşma sebebini tam olarak bilemediğimiz Parkinson hastalığına Prime Parkinson denir. Belli bir sebebe bağlı oluşan Parkinson’a (beyin sıvısının artması, kafa travması, bazı enfeksiyonlar gibi); Sekonder Parkinson denir. Hastalığın çeşitlerini ve belirtilerini çok kısa olarak özetlersem; bunların en çok görülenleri şunlardır:
İSTİRAHAT TREMORU: İstirahat halinde görülen, hareketle geçen, özellikle ellerde ortaya çıkan titremelerdir. Titreme genelde ellerde gorulebildiği gibi bazen ayakta da görülür.
BRADİKİNEZİ: Hareketlerin yavaşlaması demektir. Hastalığın başında ince hareketlerin yapılması zorlaşır. Hareketlerdeki zorluk tüm günlük aktivitelere yansır.
RİJİDİTE: Kas sertliği demektir. Hasta rijiditeyi, batma hissi, sürekli duyarlılık, ağrı ve kramp şeklinde hissedebilir.
GENEL POSTÜR BOZUKLUKLARI: Ayakta dururken veya otururken gövdede öne eğiklik görülebilir. El veya ayak postür bozuklukları ve şekil bozuklukları görülebilir.
YUTMA ZORLUĞU
Bu belirtiler dışında; monoton konuşma, yürüme bozuklukları, yutma bozuklukları, ağızda salya birikimi, cinsel fonksiyon bozuklukları, el yazısında bozulma ve ağrı belirtileri görülür.
Hastalığın başlangıcındaki ilk belirti hareketlerde olan yavaşlamadır. Yürüme küçük adımlarla olur, göz kırpma azalır, duğme ilikleme, çatal tutma vb. hareketlerde ve becerilerde zorluklar yaşanır. Hareketteki bu zorluk, tabii günlük aktiviteye de yansır. Ellerdeki titreme diğer bir belirtidir. Başlangıçta bu titreme sadece istirahat halindeyken olur. Eller hareket halindeyken ve uykuda titreme kaybolur. Hastalık, bu iki bariz belirti dışında kaslarda oluşan sertlik ve hareket zorluğu gibi belirtilerle devam eder.
İYİLEŞMEK MÜMKÜN MÜ?
Birçok nörolojik hastalık gibi Parkinson hastalığının da şifayla sonuçlanan bir tedavisi maalesef yoktur. Sadece eksik olan dopamin denen maddeyi yerine koyarak hastalığa ait semptomları azaltmaya çalışan bir tedavi sistemi vardır. Tabii ki bunun dışında semptomlara iyi gelecek ilaç özellikli maddeler hastalara verilmektedir fakat uzun süre ilaç kullanılmasına rağmen hastalık ağırlaşmakta, öte yandan ilaçlar, yan etki dediğimiz bazı belirtilerle hastayı etkisi altına almaktadır.
PARKİNSON HASTALIĞINDA KÖK HÜCRE TEDAVİSİ
Son yıllarda bazı ilaçların denemeleri Parkinson için umut verici olmuştur. Bu ilaçlarla Parkinson belirtileri önemli ölçüde azalmıştır. Peki, modern tıpla biz bu hastalığın belirtilerini doğal yollarla nasıl önleyebiliriz veya önüne geçebiliriz? Yazımızın başında da Parkinson’un hücreler arası iletişimi sağlayan hücrelerin yok olması ve buna bağlı olarak gelişen bir hastalık oluğunu belirtmiştik. Bu hücreleri oluşturan kök hücrelerin yaşa bağlı olarak salınamaması ve bu kimyasal maddeyi sağlayan hücre tiplerini oluşturamamasına bağlı olarak yapılması gereken; kök hücre salınımını artırmak ve beynimizde bu kimyasal maddeyi sağlayan hücre tiplerine dönüşmesini sağlamaktır. Bu sayede hastalığın oluşmaması sağlanabilir veya belirtileri hafifletilebilir.
Kök hücre artırıcı bitkiler: Kır iğdesi, Mavi-Yeşil Alg, Aloe, Kabarcıklı Alg, Panax Notoginseng’dir. Bunlar, 25 yılın çalışmasıyla keşfedilen, sağlık alanında ve insanlık adına altın değerinde buluşlardır.
DİĞER TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Parkinson hastalığının tedavisinde son yıllarda kök hücre dışında birçok madde kullanılmaya başlanmıştır. Amaç hastalığın ilerlemesini durdurmak, hasar görmemiş hücrelerin fonksiyonunu tekrardan kazandırmaktır. Bununla ilgili kök hücrenin yanında yüksek doz glutatyon tedavisi uygulanır. Bu madde vücutta hücreleri temizleyen ve insan vücudunda doğal olarak bulunan bir maddedir ve yine bu amaçla kullanılan TMS tedavisi, beyinde ilgili ve hasarlı bölgeye magnetik akım yollayarak hasarlı hücrelerin oksijenlenmesini ve iletimini arttırmaya yönelik bir tedavi yöntemidir. Bunun gibi birçok farklı tedavi yöntemleri üzerinde çalışma yapılmaktadır.
24 Mayıs 2021 tarihinde çıkan bu yazımı, Sabah Gazetesi’nden okumak için tıklayınız.