Beynimizi korumak için nasıl beslenmeliyiz?

Beyin hastalıklarının oluşmasında tansiyon, yüksek şeker gibi hastalıkların, genetik yapının ve çevresel etkenlerin varlığı tartışılmaz. Yaşam için gerekli olan gıdaların, yeterli ve doğru alınması da birçok hastalığın oluşumunu engeller

İnsan; beyin fonksiyonlarının gelişmiş olmasıyla diğer canlılardan ayrılır. Günümüzde kötü beslenmenin beyinde yaptığı tahribatlar ispatlanmıştır.
Hastalanmadan önce sağlığı korumaya yönelik beslenme; ucuz, pratik ve yan etkisizdir. Ciddi bir hastalığın tedavisi hem zor hem de masraflıdır. Bunun için doğru beslenerek beynimizi hastalıklardan korumak önemlidir. Tabiat, her türlü sıkıntının ve acının çaresini bünyesinde barındırır. Doğadaki meyveler, sebzeler, şifalı bitkiler, baharatlar ve hayvansal gıdalar; bizleri daha sağlıklı ve daha mutlu kılmak içindir. İyi bir beslenme alışkanlığı ile hücre tahrip edici maddelerden korunur, hücre yaşlanması uzar ve DNA zarar görmez. Böylece hastalıklardan korunmuş oluruz.

B VİTAMİNLERİ ÖNEMLİ

Beyin hastalıklarının oluşmasında tansiyon, şeker gibi hastalıkların, genetik yapının ve çevresel etkenlerin varlığı tartışılmaz.
Yaşam için gerekli olan gıdaların yeterli ve doğru alınması, birçok hastalığın oluşumunu engeller.
Peki beynimiz için hangi besinleri tüketelim?
Beyin yaşlanmasını yavaşlatmak: Arı poleni, üzüm çekirdeği, A, E, C ve B vitamini, balık, yeşil çay, biberiye, zencefil, dereotu, fesleğen ve bir tür bitki türü olan gingo biloba faydalıdır. Doğal yetişmiş yeşil yapraklı sebzelere, mevsiminde yetişmiş meyvelere ağırlık verilmelidir.
Unutkanlık ve hafıza zayıflığı: B vitamini, balık ve balık yağı, E ve C vitamini, gingo biloba, ada çayı, yeşil çay, meyve çayları, kahve, çay, biberiye, zencefil, karabiber faydalıdır. Özellikle kakulenin, beyni canlandırıcı etkisi vardır.
Felç olma olasılığını en aza indirgemek: Çocuk yaştan itibaren; yağ, şeker ve unlu yiyeceklerden kaçınmak; hayvansal gıda olarak, balık, tavuk, süt ve yoğurt tüketmek, kırmızı eti daha az yemek, bol sebze ve meyve yemek, sigaradan, alkolden, fast food tarzı gıdalardan uzak durmak, kilo almamak kişiyi korur.
Uyku bozukluğu: Bol sebze ve meyve tüketilmeli, yoğurt ve süt dışında hayvansal gıdalardan kaçınılmalıdır. Melisa ağırlıklı içinde anason ve papatya bulunan çaylar uykusuzluğa iyi gelir. Kahve, çay ve asitli içecekler akşam içilmemeli.
Beslenmede B vitaminleri bolca tüketilmelidir.
Badem, tahıl ürünleri, makarna, irmik, zeytinyağlı yemekler, taze süt ürünleri, meyve suları ve balık tüketmek strese iyi gelir. Bunun yanında fesleğen, limon, nane, gül suyu da tavsiye ederim.

FAST FOOD ÇOCUKLARIN HAFIZASINI ZAYIFLATIR

BEYİN gelişimi anne karnında başlar, 5 yaşına kadar sürer. Entelektüel gelişimi ise yaşam boyu sürer. Doğumun ilk yılında beyin için lazım olan tüm besinler anne sütünde vardır. Daha sonraki dönemlerde başta süt olmak üzere yumurta, et, balık, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler ve mevsim meyvelerini tüketmek gerekir. Çocukluk döneminde beyin gelişimi hızlıdır. Saydığım gıdaların eksiksiz alınması; gerekirse vitamin takviyesi yapılması beyni besler, ileriki dönemde yaşam kalitesini artırır. Fast food türü gıdaların tüketilmesi aşırı kilo, vücut direncinde düşme ve hafıza zayıflığı yapar.

YAŞLILIK DÖNEMİNDE KIRMIZI ET YERİNE TAVUK VE BALIK YİYİN

BEYİN kanla taşınan besin maddeleri ile beslenir. İleri yaşlarda, beyne giden damarların yapılarının yıpranmasına ve kan akımının azalmasına bağlı olarak besinlerden yararlanabilme kapasitesi düşer. İleriki yaşlarda beynin besin ihtiyacı değişir. Çocukluk ve erişkin dönemindeki beslenme düzenini ileri yaşta sürdürürsek; beyin fonksiyonları açısından fayda elde edemeyeceğimiz gibi, birçok sağlık sorununa davetiye çıkarmış oluruz. Yaşlılıkta; şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği gibi sistemik hastalıkların oluşması hekim tarafından bazı besin maddelerinin yasaklanmasına sebep olur. Fakat beslenmede asıl amaç; yaşa uygun gıdalar alarak hastalıkları önlemektir. Yaşlılıkta, kırmızı etten kaçınmak; bunun yerine özellikle balık ve katkı maddesi ile beslenmemiş tavukla et ihtiyacını karşılamak gerekir. Bolca yeşil sebze tüketilmelidir. Şekerli, aşırı tuzlu, unlu maddeler, pirinç pilavı, beyaz ekmek, tüm tatlılar mümkün olduğu kadar beslenmeden çıkarılmalıdır. İleri yaşta makul ölçülerde süt ve yoğurt, taze meyve ve sebze, kuru baklagiller, balık veya balık yağı, kepekli ekmek tüketmekte fayda vardır. Bunun yanında hekime danışılarak vitaminler ve bitkisel ilaç takviyeleri alınabilir.

KIR İĞDESİ
BEYİN sağlığını koruyan kır iğdesi yağı, temel bileşenler olarak palmitoleik asit ve ayrıca alfa linolenik asit gibi Omega grubu yağ asitlerinin (Omega-7) yanı sıra E vitamini ve karotenoitler gibi antioksidanlar bakımından zengindir.

KABARCIKLI YOSUN
KABARCIKLI yosun kanamayı durdurmak veya yavaşlatmak için kullanılır. Bazen burun kanaması olan, kusan veya kan öksüren, idrarında veya dışkısında kan bulunan kişiler tarafından alınır. Kök hücre salınımında aktive etmesi ve kanın pıhtılaşmasında görev alan hücre türünü oluşturabilir.

ALOE
ALOE’NİN aktif bileşenleri; A, C ve E antioksidan vitaminleri, ayrıca vitamin B12, folik asit ve kolindir. Alkalin fosfataz, amilaz, karboksipeptidaz, katalaz, selülaz, lipaz ve peroksidaz gibi enzimler içerir.

BEYİN SAĞLIĞINDA KÖK HÜCRENİN ÖNEMİ VE KÖK HÜCREYİ ARTTIRICI BİTKİLER

 MAVİ YEŞİL YOSUN: Besin takviyesi olarak kullanılan mavi-yeşil bir alg türüdür.
Yüksek oranda protein, demir, B vitamini ve beta karoten dahil birçok vitamin ve mineral içerir. Antioksidanlar, esansiyel amino asitler, klorofil ve fikosiyanin içerir.
Vegan diyetlerinde yaygın olarak kullanılır.
 PROTEİNLER: Hücre büyümesini ve gelişmesini sağlar.
Protein, vücut tarafından üretilmediği için dışarıdan alınması gereklidir. Protein kasları güçlendirir, kansızlığı önler, vücut direncini yüksek tutar.
 DEMİR: İnsan vücudu için gerekli olan pek çok mineralden biri olan demir, oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinde bulunan hemoglobin (HGB) üretimi için kullanılır.
 B VİTAMİNİ: Sağlıklı bir cilt, güçlü saç ve tırnaklar için katkı sağlamaktadır.
Bağışıklık sisteminin normal işleyişi için gereklidir.
 BETA KAROTEN: Güçlü bir antioksidan olan beta karoten, cildi güneşin zararlı etkilerinden ve cilt kanserinden korurken, aynı zamanda derideki yaşlanma etkilerini de yavaşlatıyor. Kalbe, ciğerlere yararlarının yanı sıra kilo kontrolünde de önemli rol üstleniyor.
 ESANSIYEL AMINO ASİTLER: Duygu durumu ve uykuyu iyileştirmede yardımcı olur. Egzersizlerin performansını artırmada görev alır.
Kas kaybını önleme özelliğine sahiptir. Ayrıca kilo vermede görev alır.
 KLOROFİL: Bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirir, güçlü antioksidan ve antikanser etkilerinden dolayı önem taşır. Beslenme ile vücuda klorofil alındığında, sağlıklı sindirimi destekler.
Ayrıca alyuvarların onarımı ve yenilenmesinde yardımcı olur.

Sabah gazetesinden okumak için tıklayınız