Bel ve Boyun Fıtık ve Ağrılarında Ameliyatsız Tedavi

Özellikle sonbahar ve kış aylarında, toplumumuzda sıkça görülen bel, boyun ve sırt ağrılarında anlamlı bir artış görmekteyiz.

Günümüzde masaya bağlı çalışma koşulları, spor yapmama, kötü beslenme alışkanlığına bağlı kilo alma vs. kas ve omurga sistemini olumsuz etkileyerek, travmalara karşı bizi daha dayanıksız yaparlar.

Bel boyun ağrısı, denince akla hemen bel ve boyun fıtığı gelmektedir. Hasta en çok bu olasılıktan korkmaktadır.

Tabii ki en sık gördüğümüz omurga ağrılarının başında bizi korkutan ve operasyona kadar götüren bel ve boyun fıtıkları gelir.Fıtıkta hekimin vereceği doğru bir karar hastayı ağrıdan kurtarır.Bu noktada dikkat edilmesi gereken en önemli konu, fıtığa yol açabilecek etkenlerin incelenmesidir. Bazı romatizmal faktörlerin yüksek olması fıtık oluşumuna zemin hazırlar. Genetik yani ailesel olan bu durumun hekim tarafından dikkate alınıp tedavi edilmesi gerekir.

Her fıtık operasyonluk değildir. Çekilen MR tetkiklerinde çoğumuzda derecesi az da olsa küçük fıtıklar görülür. Bu fıtıkların hepsi ağrı yapmaz ve bundan dolayı tedaviye bile gerek duyulmaz. Sinire hasar verecek kadar büyük olmayan fıtıklarda artık tedavide operasyondan kaçılmaktadır. Çünkü endikasyonu olmayan yani lüzumsuz yere yapılan operasyon başarı sağlamamakta ve hastanın ağrısı geçmemektedir. Hasta eğer ağrısı geçmezse bozuk psikolojiyle doktor doktor gezip tatmin olmamaktadır.

En fazla görülen diğer önemli ağrı nedeni de sinir sisteminin yıpranmasına bağlı olarak gelişen bel, boyun ve sırtın belli bölgelerinde olan kas kasılmasıdır. Uykusuzluk, aşırı sinir, sıkıntı başlıca nedenlerdir. Ağrı bazen çok şiddetli olur ve ağrı kesicilere cevap vermez. Hasta gün boyu hep ağrı çeker ve sinirlenip yorulunca ağrısı artar.Tedavisi zor ve uzun olan bu ağrıya gerekli müdahale yapılmazsa kronik hale gelir, yaşam kalitesi düşer.

Tedavi

Bel boyun fıtıklarında ve fibromiyaljilerde, nedene yönelik ilaç tedavisinin yanında bir iğne ile fıtık üzerine yapılan enjeksiyon ve sonrasında yapılan HİLTERAPİ LAZER tedavisiyle, %80-%90 civarında iyileşme olmaktadır. Yapılan enjeksiyon fıtığı küçültmektedir. Uygulanan hilterapi, bir lazer tedavisi olup 6 cm derinliğe kadar inerek kastaki spazmı yani kasılmaları yok etmekte, kanlanmayı arttırarak hasarlı dokunun kendi kendini yinelemesini sağlamaktadır. Bu tedavi yönteminin hiçbir yan etkisi yoktur. Gelişmiş ülkelerde bel ve boyun fıtığı hastalarında ameliyat çok zorunlu durumda yapılır ve enderdir. Ülkemizde maalesef ameliyat endikasyonu çok geniştir.

Serdar Dağ