Büyüme hormonu; vücut bağışıklığını güçlendiriyor, fazla vücut yağlarının atılmasını sağlıyor, yaraların kolayca iyileşmesine yardımcı olurken ciltte gerginleşme sağlıyor. Üstelik faydaları sadece bununla sınırlı da değil; hormonun kullanılmasına devam edilmesi halinde hafızanın berraklaşması, daha derin uyku, cinsel gücün artması, kötü kolesterolün azalmasına karşılık iyi kolesterolün artması ve nihayet kemiklerde erimenin durup kemik kütlesinin artışı gibi faydaları da var. Vücutta salgılanan hormon düzeyi “anti-aging”de son derece önemli olduğundan, büyüme hormonu kilit noktalardan birini oluşturuyor.
Vücutta hipofiz bezinden salgılanan büyüme hormonu; kas ve kemiklerin güçlenmesini, kalp kasının dayanıklılığının artmasını ve metabolizmanın hızlı çalışmasını sağlıyor. Bu nedenle fizik ve ruh sağlığımız için, hipofiz bezinden büyüme hormonu salgılanması şart. Eksikliğindeyse; kan şekerinde düşüklük ve bunun belirtisi olan titreme, terleme ve çarpıntı, vücutta enerji düşüklüğü, halsizlik, yorgunluk ve uyku problemleri görülür. Kas kitlesinde azalma; buna karşılık yağ kitlesinde artma ve kaslarda güçsüzlük, kemiklerde erime başlar. Şişmanlık, göbekte yağ toplanması başlar. Damar sertliği, kalp krizi ve felç riskinde artma gibi çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir. Ayrıca sosyal ilişkilerde zayıflama, içe kapanma, endişe ve umutsuzluk, depresyon durumu yaşanır.
Büyüme Hormonunun Anti-Aging Amacıyla Kullanılması
Büyüme hormonu, tam zamanında ve doğru miktarda kullanıldığında etkili olabilirken, bilinçsiz kullanımlarda vücutta önemli sorunların oluşmasına yol açabiliyor. “Anti-aging” amacıyla büyüme hormonu takviyesine, yapılan testler sonucunda kişide büyüme hormonu eksikliği varsa onay verilmelidir. Büyüme hormonu; her zaman doktor kontrolünde, düzenli aralıklarla ve mutlaka gerekli testleri yapıldıktan sonra kullanılabilir.
Dr. Serdar DAĞ